Free Essay

Blabla

In:

Submitted By burak
Words 2030
Pages 9
Türkiye’de Reyting Ölçümleri ve TNS Türkiye’deki güncel reyting ölçümünden bahsetmeden önce ilk olarak geçmişte nasıl bir reyting ölçümü kullanıldığından,reytingin ne işe yaradığından ve nasıl kullanıldığından bahsetmekte fayda vardır. Reyting televizyon izleyicilerinin, özellikle seçilmiş bazı ailelerin evlerine konulan people meter denilen cihaz ile ölçülür. Ve bu reyting ölçme cihazlarının nerede olduğu, hangi yerlere bağlı olduğu bilinmez. Ve yaklaşık 2200 civarı bir hanede reyting ölçmektedir. Bu hanelerde dediğimiz gibi nerede olduğu bilinmiyor. Bu 2200 ailede ölçülen veriler toplanıyor ve o verilerde hangi programın daha çok izlendiği, hangi programın daha az izlendiğini ortaya çıkarıyor. 1 reyting bugün 400.000 rakama tekabül etmektedir. Ve 10 reyting 4 milyon gibi bir rakam olmakta. Reyting tamamen o gece hangi programın ne kadar izlendiğini, kaç milyon kişiye ulaştığını, kaç haneye girdiğini ve bunlar arasında ki sıralamayı düzenleyen bir sistemdir. Ancak Televizyon İzleme Araştırmaları Komitesi (TİAK ) 1989'dan beri reyting ölçümü yapan ve son dönemde denek listelerini yapımcılara sızdırmakla suçlanan AGB ile reyting ölçüm sözleşmesini feshetti. Daha sonrasında TNS şirketiyle anlaşılmıştır. Bu arada TRT kanalı AGB’nin güvenilirliğinden şüphe duyup kendi ölçümlerini SBT analiz firmasıyla yapmaya başlamıştır.
Televizyon İzleme Araştırmaları Komitesi (TİAK )’nin görevinden bahsetmek gerekirse; Televizyon İzleme Araştırma Komitesi (TİAK), Türkiye'de televizyon izleyici araştırmalarını organize etmek ve denetlemek amacıyla çalışan bir komitedir. Reklam kuruluşları ve televizyon şirketleri tarafından oluşturulmuştur. Amacı, "örneklem büyüklüğü, iller, temsil edilecek evren, panel kompozisyonunda kullanılacak temel değişkenler ve raporlama kriterlerini" belirlemektir. İzleyici ölçümleri televizyon yayıncıları, reklam verenler ve medya planlama şirketleri için önemlidir.
Televizyon yayıncıları için bu bilgilerin önemi:Program planlamasının ve yayın politikalarının belirlenmesinde kullanılmaktadır.
Reklam verenler için bu bilgilerin önemi: Hangi kanalın izlendiğini , hangi kanaldaki programın ya da dizinin insanlar tarafından en çok izlendiğini öğrenip buna göre vereceği reklamların kanal seçiminde yada program seçiminde kullanılacağını belirlemektir. Bir reklam veren hiç reyting almayan bir programa reklam vermek istemez çünkü iletmek istediği insanlara ulaşamacağını bilir ama günümüzden örnek vermek gerekirse ‘’Muhteşem Yüzyıl’’ dizisine yani stara reklam verirse istenen sonuca ulaşmaya yakınsındır demektir. Çünkü çoğu insan Muhteşem Yüzyılı izlemektedir ve her hafta reyting ölçümlerinde 1. Gelmektedir. E haliyle reklam verenler de bu kanalı tercih etmek isteyecektir.
İzleyici ölçümleri, Medya Planlamacılarına izleyici kitle ile ilgili bilgi vermektedir. İzleyicilerin demografik ve sosyolojik yapısı hakkında bilgi edinmesini sağlar.(yaş, cinsiyet, ırk,sosyoekonomik statüleri vs.)
REYTING (TOPLAM İZLEME ORANI) % : Belirli bir zaman diliminin dakikası başına düşen ortalama izleyici oranı. Toplam türk televizyon seyircisinin izleme oranı %.

SHARE (İZLENME PAYI) % : Bir kanalın ve programın belirli bir zaman diliminde toplam televizyon izlemeden aldığı pay.

REACH (ERİŞİM) % : Belirli bir zaman diliminde bir kanalın en az bir dakikasını izlemiş olan farklı kişilerin oranı.

A.T.S. (ORTALAMA İZLEME SÜRESİ) : İzleyicilerin belirli bir zaman diliminde bir kanalı ortalama izleme süreleri.

1 Mayıs 2012 ile Gelen Yeni Reyting Ölçümü, TNS AGB Nielsen, 2006 yılında yapılan ‘Sosyo-Ekonomik Statü’ye göre reyting ölçümü yapıyordu. Reyting şirketiyle eşzamanlı olarak Türkiye’nin SES’i de değişti. AGB ile TNS arasında bazı farklar vardır. 2006’nın SES’inde ‘Aile Reisi’ vardı, yenisinde onun yerini ‘Asıl Gelir Getiren Kişi’ (AGG) aldı. Eski araştırmada ‘gelir’ yoktu, ‘Aile Reisi’yle eşinin eğitim ve mesleklerinin yanı sıra onların anne ve babalarının eğitimi belirliyordu hangi SES Grubu olduklarını. Önceden ‘Aile Reisi’nin ve eşinin üniversite mezunu olması insanları A Grubu yapmıyordu.Onların, anne ve babalarının da üniversite mezunu olmaları gerekiyordu. Şimdi bu değişti.‘Asıl Geliri Getiren’ (AGG) kişiyle eşinin mesleği ve geliri belirliyor ‘Hane Halkı’nın hangi SES grubundan olduğunu. TNS de reyting cihazı yerleştirdiği denekleri buna göre seçti ve ilk etapta 30 il genelindeki 2 bin 200 hanede ölçümler başladı.
Aşağıda statülerin dağılımları bulunmaktadır.
A SES Grubu: Yüzde 4
* Hemen hepsi üniversite mezunu, yüzde 30 dolayında lisansüstü.
* Yarıya yakını, ücretli çalışan, nitelikli uzman (avukat, doktor, mühendis vb.)...
* Yüzde 10’a yakını, 20’den fazla çalışanı olan beyaz yakalı.
* Yüzde 20’si irili ufaklı işyeri sahibi (bunların yarıya yakınının yanında çalışanı yok)...
* Eşi olan AGG’lerin yüzde 40’a yakınının eşi çalışıyor.
* Hanelerin yüzde 20’si para biriktiriyor.
* Yüzde 30’u tatilini tatil köyü/otele giderek değerlendiriyor.
* Hanelerin yarısına yakınında kitaplık/kütüphane var.
B SES Grubu: Yüzde 9
* Üniversite/lisansüstü oranı yüzde 60’larda... Yüzde 35 civarında 2 yıllık yüksek okul veya lise mezunu.
* Yüzde 60’ı memur, teknik personel, uzman (yönetici olmayan)...
* Yüzde 15’i irili ufaklı işyeri sahibi (bunların çoğunun yanında 1-5 arası çalışanı var)...
* Eşi olan AGG’lerin yüzde 30’unun eşi çalışıyor.
* Hanelerin yüzde 13’ü para biriktiriyor.
* Yüzde 20’si tatilini tatil köyü/otele giderek değerlendiriyor.
* Hanelerin yüzde 30’unda kitaplık/kütüphane var.
C1 SES Grubu: Yüzde 22
* Yüzde 60’ı lise mezunu (Bunun içinde yüzde 20 meslek lisesi); yüzde 10’u yüksekokul ve üstü.
* Yüzde 40’ı esnaf, dükkan sahibi; yüzde 30’u kalifiye işçi (lise eğitimli)...
* Yüzde 15’e yakın memur, teknik eleman.
* Yüzde 15’e yakını emekli.
* Eşi olan AGG’lerin yüzde 13’ünün eşi çalışıyor.
* Hanelerin yüzde 5’i para biriktiriyor.
* Yüzde 20’si tatilini tatil köyü/otele giderek, yüzde 40’a yakını yakınlarını ziyaret ederek değerlendiriyor.
* Hanelerin yüzde 20’ye yakınında kitaplık/kütüphane var.
C2 SES Grubu: Yüzde 29
* Yüzde 20’ye yakını lise mezunu... Ortaokul ve daha düşük eğitimli oranı yüzde 80.
* Çoğunlukla ilkokul mezunu, düzenli çalışan işçi (Yüzde 60’lar dolayında)...
* Yüzde 10 kadarı tek başına seyyar olarak çalışıyor.
* Yüzde 20’si emekli, çalışmıyor.
* Eşi olan AGG’lerin eşinin çalışma oranı yüzde 10’un altında.
* Yüzde 70’i tatile çıkmıyor, çıkanlar yakınlarını ziyaret etmek için memlekete gidiyorlar (yüzde 25)...
* Hanelerin yüzde 10’unda kitaplık/kütüphane var.
D SES Grubu: Yüzde 28
* Yüzde 70’in üzerinde ilkokul mezunu veya illkokul terk, gerisi ortaokul.
* Yüzde 30 kadar emekli, çalışmıyor.
* Yüzde 20’nin üzerinde işçi (çoğunlukla parça-başı çaışan)...
* Yüzde 30’u küçük çaplı çiftçi.
* Yüzde 10’a yakını ev kadını.
* Yüzde 80’i tatile çıkmıyor, gerisi memlekete gidiyor.
E SES Grubu: Yüzde 9
* Yüzde 95’i ilkokul mezunu veya ilkokul terk.
* Yüzde 30’a yakını işsiz (çoğu yardımla geçiniyor)
* Yüzde 40’ı emekli, çalışmıyor; yüzde 30’u emekli, işçi olarak çalışıyor.
* Geri kalan yüzde 20’nin üzerinde hanede AGG ev-kadını (düzenli geliri olmayan yardımla geçinen)
TNS A.Ş. ‘nin Reyting Ölçümleri Hakkında Yaptığı Basın Açıklaması
18 Nisan 2012
Bugüne kadar muhtelif tarihlerde ve en son bugün çeşitli basın yayın organlarında şirketimiz tarafından yürütülecek reyting ölçüm sistemiyle ilgili çıkan haberler nedeniyle işbu açıklamanın yapılması zorunlu olmuştur.
Bildiğiniz üzere bugüne kadar yapılan ve özellikle bugün tarihli basın yayın organlarındaki haberde; denek listelerinin yapımcı şirketlerin eline geçmesi nedeniyle oluşturulmaya başlanan yeni denek havuzunda da sağlıksız yöntemler uygulandığı, hanelerin masa başından seçildiği, listelerin gizlenmediği, bazı denek adaylarının ‘tüketici eğilimi’ anketine katıldıkları, işten ayrılırken gizli denek listesini yanında götüren anket görevlisinin bir miktar para karşılığında anketleri iade ettiğine yönelik iddialar yer almıştır.
Söz konusu haberler olayları yanlış, eksik ve yanlı aktarmaktadır. Bu sözde haberlerde yer alan iddiaların hiçbirisi doğru değildir. Şöyle ki;
a) Şirketimizce yapılan veri tabanı araştırması kapsamında anket yapılacak deneklerin belirlenmesinde kullanılan metotlar daha önce TIAK ile aramızda mutabık kalınan şekilde ve usulde gerçekleştirilmektedir.
b) Haberde belirtildiğinin aksine hanelerin masa başında seçilmesi veya listelerin gizlenmemiş olması gibi bir durum da söz konusu değildir. TUİK’den temin edilen datalarda yer alan haneler arasından tesadüfen seçilme yöntemine göre belirlenen adreslerde anketler yapılmıştır. Bu anketlerin yapılması sürecinde anketler tamamlandıkça ve teslim alındıkça, yeni adresler teslim edilmek suretiyle ilerlenmiş, böylelikle tüm adreslerin görülmesinin önüne geçilmiştir.
c) Bazı denek adaylarının tüketici eğilimi anketine katıldıklarını zannettiklerine yönelik açıklamanın ise hiçbir dayanağı yoktur. Zira TİAK projesinde yer alan anketörlerin hangi konuda, nerede ve kimle anket yaptıkları hakkında anketörler gerekli ve yeterli şekilde bilgilendirilirler. Anketörler görevlendirildikleri alanda ve konuda çalışırlar, izahtan dahi vareste olan bu konuda daha fazla açıklama yapmanın gerekli olmadığını düşünüyoruz.
d) Söz konusu haberde yer alan “İşten ayrılırken gizli denek listesini de yanında götüren bir anket görevlisi ise karakolda biten kavgadan sonra listeyi 20 bin lira karşılığında geri vermiş olduğu” şeklindeki iddia da eksik ve yanlıştır.
Söz konusu haberde eksik ve yanlış olarak aksettirilen olay şirketimizin taşeron firması Sava firması ve eski çalışanları Mine Sarıkaya ve Tolga Yüksel arasında meydana gelmiştir.
Ancak daha önce tarafınıza 2012 yılı Şubat ayında şifahen belirtildiği, bunun üzerine şirketinizin 20.02.2012 tarihli TİAK toplantı notlarında belirtildiği ve yine 13.03.2012 ve 05.04.2012 tarihli yazımızla da açıklandığı üzere:
i. Sava isimli şirket, şirketimizin saha çalışmalarında kullandığı bir taşeron firmadır. Bu şirkette çalışmış olan Tolga Yüksel ve Mine Sarıkaya isimli şahısların iş sözleşmelerinin Sava tarafından 31.01.2012 tarihinde feshedildiği ve bu şahıslar ile Sava arasında iş hukukundan kaynaklanan alacak meselesi nedeniyle çeşitli sorunlar yaşandığı aynı dönemde tarafımıza bildirilmiştir. ii. Söz konusu kişiler Sava tarafından iş akitlerine son verilmesi üzerine TİAK projesinde kullanılan bir kısım anket ve denek listelerini ellerinde bulunduklarını Sava’ya ve tarafımıza bildirmişler, Sava’dan alacaklarını tahsil edebilmek amacıyla 2012 yılı Şubat ayı başında Sava ve şirketimizle irtibat kurmaya başlamışlardır. iii. Bu olay ortaya çıkar çıkmaz şirketimizce Tolga Yüksel ve Mine Sarıkaya’nın elinde bulundurduğu iddia edilen anket ve denekler de dahil olmak üzere, Sava tarafından yapılan tüm anketler 15.02.2012 tarihinde iptal edilmiş, TIAK projesinden çıkarılmıştır. Yukarıda belirtildiği üzere TIAK, tarafımızca 20.02.2012 tarihli TIAK toplantısında bilgilendirilmiş ve bu durum toplantı kayıtlarına geçmiştir. iv. Yukarıda açıklanan olaylar nedeniyle şirketimiz Sava ile arasındaki veri tabanı araştırmasına bu tarih itibariyle son vermiş ve Sava’ya bu proje kapsamında başka herhangi bir iş vermemiştir. Şirketimiz iptal edilen anketlerin yenilemesini proje kapsamındaki diğer bir taşeron firma ile yapmaya başlamıştır.
v. Buna rağmen bu olayın projeye zarar vermemesi amacıyla süreç şirketimiz ve Sava tarafından yönetilmeye devam edilmiştir. vi. Bu süreç yönetimi çerçevesinde sadece haberde adı geçen kişilere değil, Sava şirketinin, şirketimiz projelerinde çalışmış tüm çalışanlarına özlük haklarından kaynaklanan alacaklarının Sava tarafından ödenmesi sağlanmış, Sava’nın çalışanlarına bu kapsamda ödeme yapmasına şirketimiz nezaret etmiştir.
e) Bu tür münferit olayların saha araştırmasına konu projelerde rastlanması bilindiği üzere muhtemeldir. Ancak yukarıda da detaylı bir şekilde açıklandığı üzere şirketimiz, karşısına çıkan riskleri zamanında elimine etmiş, denek ve anket havuzunun herhangi bir şekilde bozulmamasını sağlamıştır.
f) Bu nedenle iş bu yazı konusu gazetelerde çıkan haberlerin asılsız, yanıltıcı ve yanlı olduğu aşikardır. Şirketimizin çalışmakta olduğu denek ve anket havuzu herhangi bir dış etkiye maruz kalmamış ve tamamen bilimsel yöntemlerle oluşturulmuştur.

TELEVİZYON EĞİLİMLERİ ARAŞTIRMASI
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu ,“Televizyon İzleme Eğilimleri 2 Araştırması”nı yayınladı. Bu araştırma toplumun televizyon yayınlarından beklenti ve değerlendirmelerini ölçmek amacıyla yapılmıştır. Bu amaç kapsamında, hafta içi ve hafta sonu günlerinde televizyon izleme düzeyi, izleme saatleri, televizyon kanallarının tercih edilme düzeyleri, televizyon programlarının hangi ölçüde ve hangi televizyon kanallarının izlendiği ve televizyonda yayınlanması istenilen programlar ve reklamların izlenme durumu gibi başlıklar incelenmiştir. Araştırma, TÜİK verilerinden yararlanılarak 21 ilde 2.570 kişiden oluşan örneklemle gerçekleştirilmiştir.
- Hafta içi 3 saat olan televizyon izleme süresi %20.5’e, 2 saatlik TV izleme oranı ise %17.2’ye çıkmıştır.
- Hafta içi kadınlar 4,5 saat, erkekler ise 4,1 saat TV izlemektedirler.
- Hafta içi en çok TV izleyen yaş grubunun 41+ olduğu ve 4,5 saate ulaştığı görülmektedir.
- Hafta içi evliler 4,4 saat ile en çok TV izleyen grubu oluşturmaktadır.
- Eğitim düzeyi azaldıkça TV izleme oranının arttığı görülmektedir.
- Hafta içi emekli ve işsizlerin 5 saat TV izlediği görülmekte, bu grubu ev hanımı ve çiftçiler takip etmektedir.
- Hafta içi 5,2 saat ile Akdeniz Bölgesinin en çok TV izleyen bölge olduğu görülmektedir.
- Hafta içi TV izleme saatleri incelendiğinde %70,9 ile 18:01-21:00 saatlerinin en çok izlenen saatler, %15 oranı ile 12:01-15:00 saatlerinin ise en az izlenen saatler olduğu gözlenmektedir.
- Hafta sonu TV izleme sürelerine bakıldığında 6 saatlik TV izleme süresinin %15,8’i, 4 saatlik TV izleme süresinin %15,7’yi oluşturduğu görülmektedir.
- Hafta sonu erkekler 4,6 saat, kadınlar ise 4,5 saat TV izlemektedirler.
- Hafta sonu evlilerin 4,6 saat TV izlediği görülmektedir.
- Hafta sonu 5,5 saat ile Akdeniz Bölgesi en çok TV izleyen bölgeyi oluştururken, Doğu Anadolu Bölgesi 4 saat ile en az TV izleyen bölgedir.
- Hafta sonu TV izleme saatleri incelendiğinde % 68,7 ile 18:01-21:00 saatlerinin en çok izlenen, % 14,8 oranı ile 09:01-12:00 saatlerinin ise en az izlenen saatler olduğu gözlenmiştir.
- Televizyon programlarının izlenme sıklığı verilerine bakıldığında %93,7 ile haberler, %86,2 ile yerli diziler ve %61,8 ile dini programlar sıralanmaktadır.
- Televizyonlarda yayınlanması istenmeyen program türleri sıralaması şu şekildedir: %63 ile kadın kuşak-izdivaç programları, %50,3 ile magazin programları ve %22,7 ile spor programlarıdır.
- Araştırmada deneklerin %60,3’nün reklamları gördüğünde kanal değiştirdiği sonucuna ulaşılmıştır.
- Araştırmaya katılan deneklerin iletişim araçlarına duydukları güven düzeyi incelendiğinde %47,1 ile en çok radyoya güvendikleri, %42,2 ile ise en az televizyona güvendikleri görülmektedir. İnternete olan güven düzeyinde artış olduğu da gözlenmektedir.

REFERANSLAR; http://www.medyafaresi.com http://tuhafbilgiler.blogspot.com http://www.samanyoluhaber.com http://smgconnected.com
http://www.rtuk.org.tr/upload/UT/12.pdf

Similar Documents

Free Essay

Blabla

...3 pitfalls Commitment: Commitment to planning engenders commitment to strategies and to the process of strategy making. Nature of planning fosters managerial commitment to itself Whether planning is committed to management. Change: Process of planning tends to evoke resistance to serious change in organizations Planning tends to favor short term over long term Politics: Planning is a biased form of objectivity and enforces political resistance. Aggravates the conflict between line and staff 3 fallacies Predetermination: To make strategic planning successful, an organization has to control or predict the course of the environment. Detachment managers are detached from the very things they are supposed to make strategies about Formalization Grand falacy: Soft analysis: Informal visionary and learning processes of line managers. Strategic planning is not the same as strategy making should have been called strategic programming Promoted as a process to formalize, when necessary, the consequences of strategies already developed instead of making new strategies Learning myopia: Why experience is a poor teacher. Experience is often a poor teacher, because it involves inferences from information and there are cognitive limits. Additionally, the experience is not as complex as the actual account. Experiences from others and politics influence your experience as well. Finally learning in the neighborhood of current experiences in the short-run restricts learning...

Words: 837 - Pages: 4

Free Essay

Blabla

...Analyse ”Min mor siger” Opbygning Første del – Side 1 Monologer fra en søhest I – Side 26 Hun snakker om hvordan hun mener hjertet er opbygget, hun forklarer hjertet som et ”støvet museum af knuste hjerter og fortidige forelskelser”, hvor hver gammel forelskelse bliver husket efter årstal. Udover det snakker hun om hvordan hun bedst husker sine egen tidligere forelskelser. Og forsøger at sætte dem ind i kronologisk rækkefølge. Hvorfor hun forelskede sig i dem, og i hvilken sammenhæng, f.eks. siger hun ”der er en afdeling for sommerforelskelserne”. Så er der også dem hun vil undskylde til ”VIP-afdelingen” som hun siger. Monologer fra en søhest II – Side 33 I dette afsnit har hun mest fokus på en enkelt person omkring øret, hun beskriver de mange ting som hun elsker ved hende. Men i nogle få linjer sammenligner hun hende med de andre kvinder hun har været sammen med, sammenligner dem med hende, hvilke egenskaber hun har, som andre ikke har hun kan lide. Monologer fra en søhest III – Side 45 Hun snakker meget om mellemgulvet og hvordan hun tænker at andre folk mener og snakker om hende, hun kommer ind på meget omkring musik, og om hvordan hun forestiller sig sammenligningen mellem hende og musik. Og hvor ensformigt kærlighed kan være, og hvor svært det kan være at skelne folk fra hinanden, da hun har været sammen med nok til en fest. Monologer fra en søhest IV – Side 55 Hun snakker om solar plexus og hvordan alle hendes forskellige smerter, skyldes hendes tidligere romancer...

Words: 630 - Pages: 3

Free Essay

Blabla

...Georg Brandes (1842–1927): af hans ”Indledningsforelæsning” (1871) Tekstkommentar Den 3.11.1871 besteg en ung mand universitetets talerstol. Salen var fyldt, og den efterfølgende forelæsningsrække blev et tilløbsstykke og startskuddet til det, vi kalder det moderne gennembrud. Den unge mand var Georg Brandes, nyuddannet litteraturmagister, der efter en inspirationsrejse til Frankrig havde indledt et forskningsprojekt, der kom til at bære titlen Hovedstrømninger i det 19de Aarhundredes Literatur. I Frankrig havde Brandes lært, at også forfatteren måtte gå videnskabeligt og kritisk til værks. Men sådan så den danske litteratur overhovedet ikke ud. Mens den europæiske litteratur forholdt sig til tilværelsens barske realiteter, skrev danskerne harmløse eventyr, nydelige naturdigte, salmer og vaudeviller. Det er her, Brandes ønsker at sætte ind: Det, at en litteratur lever, viser sig i, at den sætter problemer under debat. Og det var netop det, den romantiske litteratur undlod. Det var især den herskende (dobbelt)moral, Brandes var ude på at få ændret, og som ateist fik han fra starten den samlede folkekirke imod sig. På grund af sine synspunkter fik Brandes ikke det professorat på universitetet, som blev ledigt i 1872, og i protest flyttede han til Berlin i perioden 1877-82. Professor blev han dog. Efter det politiske systemskifte i 1901 var de tanker, Brandes havde hentet med hjem fra udlandet, modnet i folks bevidsthed, og det gjorde, at man gav ham status af professor med...

Words: 1146 - Pages: 5

Free Essay

Blabla

...HOW I DID IT to incur losses and our ability to service the `1,750 crore debt in our books suffered. We defaulted and lenders began harassing us. Such was the condition that we had to curtail production due to lack of working capital. We sold Vishnu Cements, which we acquired along with Raasi Cements, hoping it would ease pressure. But that was not enough. We realised we were in a hole and opted for a corporate debt restructuring (CDR) scheme, which came into effect from January 2003. The CDR bought us time to focus on operations. We shed manpower (about 1,000 employees), cut production costs, sold our ships and some land. ANU AGA P68 business. We recognised – much ahead of the competition – that rural India would become a key growth driver. A blueprint was chalked out to target this consumer class and widen our distribution footprint in the hinterland, a move that is paying dividends even today. While launching new products and upgrading packaging to remain contemporary, I felt it was also time to expand our horizons and took on the MNCS on their home turf and in overseas markets. This was a big game-changer for Dabur. Before 2000, Dabur’s overseas business was limited to exporting a limited number of products for the Indian diaspora in select markets. We felt DABUR INDIA BREACHING BORDERS THE CASE Bought companies with debt. Could not repay when cement prices crashed BY SUNIL DUGGAL THE CASE Despite high demand for consumer products, Dabur was not able...

Words: 998 - Pages: 4

Premium Essay

Blabla

...The Coimbatore city’s rich flora- fauna and numerous water bodies stand threatened by the rapid rate of urbanization, primarily due to indiscriminate disposal of solid wastes across the city . This situated has been further complicated by poor solid waste management practises followed by the Coimbatore Municipal Corporation(CMC) in the past decade. This situation assumes even more importance, as more floating population find their way into city due to its fast rate of urbanization. The CMC, taking cognizance of this situation, has initiated a massive revamp of Solid waste management (SWM) under the JNNURM scheme for SWM. However, to manage solid waste effectively: • Solid wastes needs to be segregated at source as wet, dry( recyclable) and hazardous, to be carried on for processing it accordingly. • Also indiscriminate littering in open spaces needs to be stopped, as it makes managing wastes all the more difficult. So, in order to drive home these points and create public awareness and participation for the same, the Coimbatore Municipal Corporation has initiated a massive source segregation and litter collection campaign, jointly organized and executed with the help of NGO’s, corporate and some members of the Home Guards. This whole campaign will run on two fronts. One is the source segregation campaign, that will educate households from all the constituent 100 wards to segregate wastes at source. The project entails, coordinating with a ward counsellor, sanitary inspector...

Words: 351 - Pages: 2

Premium Essay

Blabla

...Why Is There a Need to Have an OJT? Some Straight Talk About Starting Your Career There are a lot of interns in the Philippines who are absorbed by the company and get to instantly start their career the way they want to. These people are wise enough to be very clear about what they want to get out of their OJT and so they were able to find exactly what they were looking for. No one wants to put on an office attire, commute an hour to get to the office and only make sure that the coffee is made and all the files are stapled to perfection. College students, especially those who are taking their internships have a lot to offer, and no one wants an internship that is menial or boring. As much as possible, they want to be able to use everything they learned in school and apply it to a real job—a chance to test the waters, if you must say. So if you want to make sure that your internship is going to give you the experience you are looking for to jump start your career as early as now, here are key tips to make it happen, from finding the right jobs in the Philippines to making sure you stick to it. First of all, determine exactly what you want to get out of your internship. Achieving a goal is easy if you have it written down or at least have it clearly figured out. It;s difficult to go to battle without a strategy or objective, and so is joining the workforce without any goal in mind. You should figure out if you are looking for jobs in which you’ll be able to utilize all...

Words: 689 - Pages: 3

Free Essay

Blabla

...18 is a composite number [ a number with more than two factors] The factors [ one of two or more whole numbers that are multiplied to get a product] of 18 are 1,2,3,6,9,18 18 is not a square number [a number that is a result of the product of a number multiplied by itself] 6 and 3 is a factor pair [ two whole numbers that are multiplied to get a product] of 18 18 is a multiple [the product of given whole number and another whole number ] of 6 18 is a divisor [a number that divides a given number leaving a zero remainder] of 162 18 is a common factor [a factor that two or more numbers share] for 36and 54 18 is not a relatively prime number [a pair of numbers with no common factor except for one] 18 is a even number[ a number that can be divided by 2] 18 is not a odd number[ a number that cannot be divided by 2] You get your license at 18 October 18 is Edward Winslow’s birthday and he was the founder of the Plymouth colony The wide receiver for my favorite team the patriots has a jersey number of 18 18 century fur was a very good trade You can vote You are an adult 18 is the only number that is twice the sum of its digits You are in college You graduate high school You can make your own decisions You can live by yourself You get your license 18 You can order stuff online You can order advertisements That are on television Some golf courses have 18 holes Our family car’s license number has an 18 in...

Words: 288 - Pages: 2

Premium Essay

Blabla

...Away In Airdrie Summary ”Away in Airdrie” Is a short story by James Kelman. It´s situated in Scotland and deals with football. In the story we meet three characters. Danny, Uncle Archie, and Betty, Danny’s mother. In this short story, Danny is the narrator and we are reading the story from his point of view. Danny is going to Airdrie along with his uncle Archie to watch Glasgow Rangers play at Broomfield Park. Danny is ashamed of uncle Archie, who is an alcoholic football fan. Even though he is irresponsible he is also really generous to Danny. The point of no return is where Danny accepts to go to the café by himself, meanwhile Uncle Archie decides to go drink some beers with his fellows at a pub. Archie forgets about Danny and therefore he ends up taking the train home alone, and as the story ends, the train crashes. 1. Where does the story take place? The story “Away In Airdrie” Takes place in the land of Scotland in a city called Airdrie. Airdrie is a city in the Southern Scotland with 37.000 citizens. 2. Who are the most important characters in the story? Describe them Uncle Archie - Uncle Archie is a really important character in the story, because the conflict in the story is Uncle Archie and his life problems, which becomes a bigger problem for nephew Danny, when Archie can´t control his weakness for alcohol and dumps Danny to hang out with his fellows at a pub. Uncle Archie´s Irresponsibility ends up costing Danny his life. Even though Archie was really irresponsible...

Words: 591 - Pages: 3

Free Essay

Blabla

...TUGAS AKHIR KELOMPOK PENELANTARAN ANAK ARSITEKTUR FAKULTAS DESIGN DAN TEKNIK PERENCANAAN UNIVERSITAS PELITAS HARAPAN 2011 -2012 BAB I PENDAHULUAN 1.1 Latar Belakang Tentunya kita semua mengetahui bahwa di jaman sekarang ini kehidupan perekonomian di Jakarta semakin memburuk dan susah. Yang kaya semakin kaya dan yang miskin semakin miskin. Kondisi perekonomian ini tentunya mempengaruhi berbagai hal. Misalnya, masalah kesehatan, pendidikan, dan memberikan dampak yang besar bagi kehidupan keluarga. Kondisi perekonomian sangat mempengaruhi banyak orang pada kalangan bawah, terutama sebuah keluarga. Misalnya, orang tua yang menyiksa, menjual, ataupun menelantarkan anaknya. Pada saat ini, masalah penelantaran anak ini sudah tidak asing lagi. Kasus penelantaran anak oleh orang tua semakin meningkat setiap tahunnya. Umumnya anak yang ditelantarkan itu lantaran orang tua mereka berpisah atau bercerai. Masih banyak lagi faktor lainnya, misalnya faktor kemiskinan, anak yang lahir tidak sesuai keinginan, atau ada cacat fisik maupun mental, serta anak yang lahir dari hubungan di luar nikah. 1.2 Identifikasi Masalah • Penelantaran anak. Penelantaran anak adalah perbuatan orang dewasa atau orang tua atas wali yang secara hukum bertanggung jawab bagi kesejahteaan si anak selama pengasuhannya dengan tidak memberi atau menyediakan kebutuhan asah-asih-asuh, meskipun sebenarnya sumber untuk pemenuhan kebutuhan tersebut tersedia. Penelantaran...

Words: 827 - Pages: 4

Free Essay

Blabla

...CRT atau The Caux Round Table merupakan sebuah prinsip etika bisnis yang dilahirkan oleh Amerika Serikat, bertanggung jawab menetapkan norma etika yang akan dilakukan oleh para pelaku bisnis. Kepercayaan dan keyakinan menjadi sebuah kunci terhadap tantangan yang akan dimiliki sebentar lagi seperti pasar bebas dan praktik bisnis saat ini. Namun dalam berbisnis juga terdapat penyimpangan dalam integritas bisnis baik secara minor ataupun major, yang akhirnya bisnis dikatakan tidak hanya bermodalkan kepercayaan serta keyakinan. Seperti yang terjadi pada krisis keuangan ditahun 2009, yang akhirnya pemerintah menyerukan perlunya praktik etika bisnis secara terstruktur. Penyimpangan yang terjadi biasanya tidak hanya pada negara, tapi juga pada pihak individu. Biasanya terjadi kasus seperti mengejar keuntungan sendiri tanpa memperdulikan pihak yang bekerja sama olehnya, yang sebenarnya berada diluar kekuasaan pemerintah karena bersifat individual. Akibatnya para pemimpin bisnis harus bisa menegaskan kepemimpinannya secara etika agar dapat melindungi kondisi bisnis yang dimilikinya untuk kedepan nanti. Prinsip CRT sendiri mengakui bahwa hukum dan kekuatan pasar sangat diperlukan dalam berbisnis, karena etika dari pemimpin tidak mencukupi sebagai panduan mereka untuk melakukan bisnis. Prinisip yang diberikan berakar dari tiga etika bisnis yang bertanggungjawab terhadap masyarakat yang adil dan berfungsi secara umum : pelayanan yang bertanggung jawab, hidup dan bekerja untuk keuntungan...

Words: 310 - Pages: 2

Premium Essay

Blabla

...Strategic Planning: What does it Mean?, and How is it done Effectively? Most business owners or managers recognize that a strategic plan is a directional map for where their companies are headed and how they intend to get there. However, it is much harder for them to understand what goes into the strategic planning process, how the strategy-making task is best performed, and the full impact of the process the planning team goes through to develop the strategic direction of their organization. Strategic planning is best done when a company looks at its past, present, and future in light of its related environment. It is the process of thinking about the company and its related environment as an integrated whole. A process during which an executive "planning team" is organized to consider three key questions on a continuous basis: 1. What is our business? 2. Where do we wish to arrive, and when? and 3. How do we get from here to there? In a personal interview, Karen Poppe, Vice-President of Human Resource Management at Wall Drug, discussed the importance of organizing a strategic planning team to guide the long-term direction of a company. The planning team at Wall Drug consists of six key management people covering finance, personnel, and marketing. Clearly the success of those planning efforts is reflected in Wall Drug's average annual growth rate of 25% over the last five years. What is our...

Words: 5733 - Pages: 23

Free Essay

Blabla

...A Trip with Parasol Around The Earth Math 172-4130 October 25, 2013 Group Members: Erika Pedersen Taylor Portman Basheer Eljabaly Jonathan Parmentier A look at the location of the satellite "Parasol" in the first 4 hours of January 1, 2013. Our group began by using the information on Satellite Situation Center, on NASA's webpage for the Goddard Space Flight Center. Where using one of their many resources we were able to have a page of latitudes, longitudes and times of "Parasol" as it trekked around the earth. With the given information we then plugged all the data we had into an excel spreadsheet, in order to have a scatter plot generated for us. Which we could then use to determine the sinusoidal model. The sinusoidal model that was determined from the generated data was: y = 81.485 sin (π/49.25(x-10.5)) The format we used was: y = a sin (k(x-b)) + c a = amplitude; k = 2π/period; b = shift left or shift right; c = vertical shift up or down The calculations for the above values for the data being used are as follows (the calculations below are rounded): Max average: (81.49 + 81.55 + 81.46)/3 = 81.5 Min Average: [(-81.45) + (-81.48)]/2 = -81.465 a = (Max-Min)/2 = [(81.5)-(-81.465)]/2 = 81.4825 The period of the graph was 98. k = 2π/k = 2π/98 = π/49 Since there was not a point at the beginning of the sine function that lied directly on the x-axis, the average of the two nearest points above and below the axis was taken to produce the “b” value...

Words: 1165 - Pages: 5

Premium Essay

Blabla

...Swapping of PNB-Allied shares to complete merger MANILA, Philippines—Philippine National Bank plans to offer new shares to all stockholders of Allied Bank at P70 per share pursuant to the merger between the two banks via a share-swap. PNB plans to offer 423.96 million common shares worth a total of P29.68 billion to Allied Bank shareholders, based on the bank’s application for registration of securities at the Securities and Exchange Commission. This offer was based on the exchange ratio of 130 PNB common shares for each Allied Bank common share and 22.763 PNB common shares for each Allied Bank preferred share. As a result of the merger, PNB will have a combined outstanding capital stock of 1.086 billion common shares of which 423.96 million new common shares are issued to Allied Bank stockholders with an issue value of P29.68 billion. An application to list the new shares is expected to be submitted to the Philippine Stock Exchange before the end of this month. While PNB and Allied Bank executed their merger last February, this offer will complete the consolidation of shares into PNB which will be the surviving bank. “The merger marks a special milestone for both PNB and Allied Bank. The synergies arising from the broadened network, diversified deposit base and improved scale will provide a compelling value proposition for their various stakeholders,” PNB said in the regulatory filing. “In creating the country’s fourth largest privately -owned bank, the merged bank will...

Words: 5373 - Pages: 22

Premium Essay

Blabla

...How lucky you are Luck can be many things. For some luck is all about having a big house and a lot of money, but it does not have to be about that. Luck can appear in all types of things. It can be as simple as a warm bed to sleep in or having parents who loves you. Luck is the main theme in the short story “How lucky you are”. It is written by Debi Alper in 2010. The story is about Max who falls in love with Ishraqi from Iran, but she must be send back the day they meet. The main theme of the short story is how different the appreciation can be from person to person, and that some people takes even the most important things in their life for granted. All Ishraqi wants is her parents and a safe place to live. Max has all that, and he does not appreciate it, but Ishraqi’s story makes him appreciate it more. Even though his father abandoned him, he could do a lot worse, and Ishraqi reminds him of that. The theme becomes clear when he thinks about his mother, and not wanting to fight with her anymore. (p.5,ll.170-175) Max is a 16-year-old boy. He lives Croydon, just outside London, with his mother. His father left the family just after Max was transferred to The Brit School, which is a school for performing arts and technology, for creative children like Max. “Max’s mum was always telling him his imagination was twisted. His teachers said that was a good thing. Max was creative, they said” (p.1,ll.4-5). Max seems cold and cynical. He wants to show the world how little he care...

Words: 845 - Pages: 4

Free Essay

Blabla

...Negeri Sembilan Bendera Negeri Sembilan Darul Khusus * Warna kuning pada bendera membawa maksud Duli Yang Maha Mulia Raja. Bahagian tiga segi yang berwarna merah bermakna rakyat, sementara bahagian tiga segi yang berwarna hitam maksudnya Datuk-datuk Undang bagi Luak-luak yang menjadi bahagian-bahagian negeri ini. Jata Negeri Sembilan Darul Khusus * Sembilan tangkai padi di dalam perisai itu maksudnya sembilan buah negeri dalam gabungan Negeri Sembilan yang lama. Warna merah dalam perisai menunjukkan hubungan-hubungan pada masa lalu dengan British. Warna hitam melambangkan Datuk-datuk Undang. Warna kuning pula melambangkan Yang Dipertuan Besar. Bintang Pecah Sembilan itu adalah juga menunjukkan sembilan buah negeri dalam gabungan yang lama. Pedang dan sarungannya di atas perisai itu merupakan tanda keadilan. Di tengah-tengah antara pedang dan sarung ialah "Changgai Putri" tanda kebesaran Yang Dipertuan Besar. Terengganu Bendera Negeri Terengganu Darul Iman * Latar belakang berwarna putih bermaksud Duli Yang Maha Mulia Al-Sultan.  Ia melingkungi tanah hitam yang bermaksud rakyat. Oleh itu, ia memberi maksud bahawa Sultan adalah pemberi perlindungan kepada seluruh rakyat baginda. Anak bulan dan bintang tanda agama Islam, agama negeri. Jata Negeri Terengganu Darul Iman * Bulan bintang menunjukkan negeri Islam. Mahkota menandakan pemerintahan Di Raja. Pedang, keris panjang dan cokmar pula merupakan alat kebesaran negeri Terengganu. Manakala di...

Words: 941 - Pages: 4