...Mutsuz bir evlilik mi yalnız bekârlık mı? | | |Bekâr kızların "neden evlenemedim?" serzenişi zamanla önemli bir üzüntü kaynağına dönüşür: "Sınıf arkadaşlarımın çoğu, kuzenim, | |komşumuzun kızı vb. evlendi, benim beyaz atlı prensim niye oyalanıyor? | |Üstelik yeni evlenen şu akrabamızın kızından daha güzelim. O zaman benim eksiğim ne?" | |Canhıraş dualarla ümitsizlik arasında salınım başlar. | |Hem "Hâlâ birini bulamadın mı?" şeklindeki sosyal baskı hem de fıtri bir ihtiyacın yerine gelmemesiyle, bekâr kalmak önce bir eksiklik | |sonra da mahrumiyet duygusunu doğurur. Şeytanın da yardımıyla mahrum kalınan şey sanki olmazsa olmazdır. Evlenmek fikrini içinden atarak| |takıntıdan kurtulmaya çabalar bazıları. Söküp atmaya çalışmak kördüğüm olmuş takıntıya bir ilmik daha atmaktır hâlbuki. | |Bekâr kalmayı önce bir takıntıya sonra da olmazsa olmaza dönüştürmeye değer mi? | |Said Nursi'nin Emirdağ hayatının 1948-53 yılları aralığında yazdığı mektuplardan biri bekâr hanımlarla ilgili ciddi endişeler içermekte.| |Nursi, bu zamanın eski zamanlara benzemediğini, yarım asırdır (şimdi bir asır oldu) İslam terbiyesinin yerine dünyevi bir terbiyenin | |sosyal hayata hâkim olduğunu, erkeklerin ebedi bir hayat...
Words: 802 - Pages: 4
...Swiss Radikal / İsviçre Radikal: MAKALE ELEŞTİRİSİ Selin ÖZTEKİN 2012 ÖZET Richard Hollis kaleme aldığı makalesinde, Modernist grafik tasarımın en ilgi çeken öncülerinden biri olarak kabul edilen Theo Ballmer’in başarısının altında yatan gerçeklere belli bir ölçüde değinerek hayatını iki bölümde anlatmaya çalışmıştır. Makalenin ilki bölümünde Teo Ballmer’in doğumunu takiben öğrencilik hayatı ve bu süreçte yaratıcılığına katkıda bulunmuş unsurlar, değerli hocaları ve tasarımcılardan bahsedilmiştir; Makalenin ikinci kısmında ise Ballmer’in tasarım hayatının başlangıcı ve sonrası , hem bir fotoğrafçı hem harf tasarımcısı olarak yaptıkları ve özellikle de çok ses getiren propaganda afişlerine ve bu afişlerde değindiklerine dikkat çekilmiştir. Swiss Radikal / İsviçre Radikal: Makale İncelemesi Makale’ nin yazarı Richard Hollis yazısına ‘İster ticari olsun isterse siyasi Teo Ballmer’in başarısının altında ustalık, mükemmeliyetçilik ve tutku yatar sözleriyle başlamaktadır. Richard Hollis, Modernist grafik tasarımın kahramanlarından biri olarak kabul edilen Theo Ballmer’in (1902-65), 1920 ile 30’lu yıllar arasında ürettiği posterlerin şöhreti’nin, Ballmer’in hem fotoğrafçı, hem bir harf tasarımcısı, bir öğretmen ve işlek bir tipograf olarak imza attığı başarıları gölgede bıraktığını düşünmektedir. Yazara göre, Ballmer’in kariyeri hakkında yapılan en kısa açıklamalarda onun bir Bauhaus öğrencisi olduğu belirtilir ve Aslında Bauhaus’a gittiğinde Ballmer, kendisini...
Words: 1532 - Pages: 7
...1 APA 6.0 YAZIM KURALLARI ve KAYNAK GÖSTERME BİÇİMİ Ankyra, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü dergisine gönderilen yazılar, referans sistemi, dipnot gösterme biçimi ve kaynakça düzenlenmesinde American Psychological Association (APA) stilinde hazırlanmalıdır. APA‟nın 6. baskısı, yazarların dikkate alacağı versiyonu olmalıdır. Bununla birlikte kaynakça düzenlenirken Türkçeye uyarlanmış ve APA‟nın istisnası olan hususlar da bulunmaktadır. Bu istisnalar şunlardır: Kitapta yer alan bölümler/makaleler için İngilizce kullanılan “In” sözcüğü ve Türkçedeki karşılığı olan “içinde” sözcüğü kaynakçadan kaldırılmıştır. - Türkçede gün ve ay içeren tarihler önce gün, sonra ay şeklinde (örneğin 12 Kasım) yazılmalıdır. APA 6. basıma göre kaynak ve referans sistemi Metin içinde APA: - Metnin tümü, ara başlıklar dahil, son notlar (endnote) hariç, iki satır aralıkla yazılır. Metinde paragraflar soldan girintili olarak başlatılır. İlk sayfa kapak sayfasıdır. Kapakta sırasıyla, makalenin tam başlığı, yazarın adı, yazarın kurumu sayfada ortalanmış olarak alt alta ikişer satır aralıkla sıralanır. Sayfanın altına doğru yazar hakkında kısa bilgi notu sola yaslanmış olarak yer alır. Bu notta yazarın şu anki durumu, ilgi alanları, ödülleri vb. bilgiler, yazının bir proje kapsamında desteklenmesi vb. bilgiler ile iletişim için elektronik adresi yer alabilir. Metin içinde kitap, dergi ve film, TV programı adları italik yazılır. Örneğin, Siyaset Meydanı programında (…). Ayrıca yeni veya...
Words: 2405 - Pages: 10
...Bibliyografya, bir konu hakkındaki yayınların tamamı. Eski Yunancada βιβλιογραφία vasıflandırmak anlamına gelen biblios (kitap) ile grapho (yazma) kelimelerinden türemiştir. "Kitaplar hakkında yazı" anlamında kullanılmıştır. Kelimenin iki manası vardır: Belli bir konuda veya muhtelif konulardaki yayınların (kitap, broşür, makale vb.) listesi. Genellikle bu listede yazar (müellif) ile eserin; tercüme ise mütercimin adı, cilt ve baskı kaydı, basıldığı yer, yıl ve yayıncı ile sayfa adedi hakkında bilgi verilir. Matbu veya yazma eserlerin listelerinin nasıl yapılacağından, nasıl tanımlanacağı ve sınıflandırılacağı, ayrıca bu işi yaparken uyulması gereken kurallardan bahseden bilimin adı. Kısaca bibliyografya; Bilim, sanat gibi fikir ürünleri ve kayıtlarla ilgili yayınları bir düzen içerisinde toplayan listedir. Fakat genellikle anlattıkları eserlerin nerede bulunduklarını göstermezler. Bu özellikleriyle kataloglardan ayrılırlar. (Bkz. Katalog) Bizde, bibliyografya sahasında yapılmış en zengin ve büyük çalışma; Katib Çelebi'nin 17. yüzyılda meydana getirdiği Keşf-üz-Zünun adlı eseridir. Başlıbaşına bir kıymet ifade eden ve asırlarca elden düşmeyen bu önemli eser, 300 kadar bilimin özelliklerini anlatmakta, 10.000 kadar yazar ve alfabetik olarak 15.000'e yakın kitap hakkında bilgi vermektedir. Daha sonra Bağdatlı İsmail Paşanın bu esere yazdığı iki ciltlik zeyl ile iki ciltlik Esma-ül-Müellifin de çok meşhurdur. 1935 senesinden beri yayınlanmakta olan Türkiye Bibliyografyası; Türkiye'de...
Words: 601 - Pages: 3
...HAFTA: YÖNETİCİLER VE YÖNETİM KİTAPLAR - Yönetim ve Organizasyon - Çağdaş Sistemler ve Yaklaşımlar Prof. Dr. Nurullah Genç, 2005 Seçkin Yayıncılık - Tamer Koçel, İşletme Yöneticiliği, Beta Basım Yayın, Eylül 2003 - Dilaver Tergilimoğlu, İşletme Yönetimi, Seçkin Yayıncılık - Üretim ve Strateji – Üretim ve Hizmet Stratejilerinin Yönetimi Erkan Bayraktar, 2007 Çağlayan Kitapevi INTERNET MAKALELERİ - Yönetim ve Organizasyon, Prof. Dr. Celil Koparal, İnan Özalp, Mehmet Şahin, Anadolu Üniversitesi http://books.google.com.tr/books?hl=tr&id=2Pg-swn6L3wC&dq=%22%C3%96zalp%22+%22Y%C3%B6netim+ve+organizasyon%22&printsec=frontcover&source=web&ots=5WxWCh1ShC&sig=W6NyzQA7qWXEWTvCCRNNMOEpUM&sa=X&oi=book_result&resnum=1&ct=result INTERNET SİTELERİ - Yönetim, Abdulkadir Dursunoğlu http://www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=559 - Business Week http://www.businessweek.com.tr/general/default.asp - Capital www.capital.com.tr 1. HAFTA: KLASİK YÖNETİM TEORİLERİ KİTAPLAR - Tamer Koçel, İşletme Yöneticiliği, Beta Basım Yayın, Eylül 2003 - Dilaver Tergilimoğlu, İşletme Yönetimi, Seçkin Yayıncılık - Yönetim ve Organizasyon - Çağdaş Sistemler ve Yaklaşımlar Prof. Dr. Nurullah Genç, 2005 Seçkin Yayıncılık - Üretim ve Strateji – Üretim ve Hizmet Stratejilerinin...
Words: 2251 - Pages: 10
...11.sınıf Türk Edebiyatı Ders Notları YENİLEŞME DÖNEMİ www.edebiyatogretmeni.net Osmanlı Devleti'ndeki yenileşme hareketleri 17. yüzyılın sonundaki Karlofça Antlaşması (1699) ile başlamıştır. Osmanlı İmparatorluğu, 17. yüzyıla dek dünyanın büyük devletlerinden biriydi. Ancak bu yüzyılın sonlarında ülke küçülmeye başladı. Karlofça antlaşmasıyla başlayan toprak kaybı, devlet adamlarını derin derin düşünmeye yöneltti. Toprak kayıplarının nedeni ordunun savaş alanlarında yenilmesiydi. Bu tespit, olgunun bir yüzünü, askerî yönünü dışa vuruyordu. Oysa sadece askeri örgütler değil devletin çeşitli kurumlan çağın ihtiyaçlarını karşılamaktan uzaklaşmıştı. Ancak bunu görmek isteyenlerin sayısı son derece azdı. O nedenle Osmanlı İmparatorluğundaki çağdaşlaşma hareketi askerî alanda başlatıldı. Amaç imparatorluğu eski gücüne kavuşturmaktı. Tanzimat devrine gelinceye kadar ülkede bazı yenilik hareketlerine girişildi. Ancak bunlar planlı programlı çalışmalar olmadığı için, sadece yeniliği başlatan devlet adamının yaşamıyla özdeşleşti. Yenilikçi kişinin ölümü ile yenilikler de ortada kaldı. Paris ve Londra elçiliklerinde bulunmuş olan Hariciye Nazırı Mustafa Reşit Paşa, Osmanlı İmparatorluğu'nda Tanzimat Dönemi olarak tarihe geçecek bir olayı başlatmıştır. 3 Kasım 1839'da Gülhane Hatt-ı Hümayunu adı verilen bir belgeyi devlet ileri gelenlerinin, yabancı elçilerin, halkın önünde okumuştur. "Tanzimat ", düzenlemeler demektir. Her alanda düzenlemeler yapılacağının duyurulduğu bu...
Words: 7923 - Pages: 32
...Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Anadolu University Journal of Social Sciences Davetli Yazı / Invited Paper Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri: Sorunlar ve Çözümler Research Metods in Social Sciences: Problems and Solutions Prof. Dr. İrfan Erdoğan Bu yazıda ortaya konulanlar asla bir şeyleri eleştirme olarak veya negatifi vurgulama olarak nitelenmesin; bu yazı “bir şeylerin ne olduğunu” anlama üzerine inşa edilmiştir; bir şeylerin kötülenmesi değil. Fenomenin ne olduğunu anlama, onun taşıdığı ve taşımadığı özellikleri ilişkisel varlığı içinde ele alarak bilmeye çalışmadır. Yazımızda öncelikle en temel bilgiler ve en ciddi sorunlar üzerinde durulacak ve ardından, genel olarak bir araştırmanın (makalenin veya tezin) tasarımı, uygulaması, analizi ve sonuçlandırılmasının çizgisel sürecinin izlendiği temel sıraya göre; • başlık • ele alınan konunun gerekçelendirilmesi (giriş) • konuyla ilgili datanın/enformasyonun/bilginin toplanması ve analizi (yöntem) • analizden geçerek bulguların ve sonuçların (gerekiyorsa önerilerin) sunulması ile ilgili yaygın sorunlar ve çözümlere değinilecektir. Çözümler sorunların nedenleriyle bağıntılıdır, dolayısıyla giderilmesi de bu nedenlerin bir şekilde ortadan kaldırılmasıyla, etkisiz duruma düşürülmesiyle veya etkisinin en düşük seviyeye getirilmesiyle sağlanabilir. Temel Bilgiler Sosyal bilimlerde araştırma yöntemi, incelemek için ele alınan bir konuda, yapılan bir tasarımda “neyin nasıl yapılacağı...
Words: 6247 - Pages: 25
...Erkilet’in Gizli Dili: VARTANCA “Şark milletinin diyalektolojisinde devamlı yer tutan ve büyük bir kıymet taşıyan bu saha, günün birinde, tamamiyle ortadan kalkmış olacak, biz de milli kültürümüze ait bu malzemeden mahrum kalmış olacağız.” Ahmet Caferoğlu Gizli dil nedir? Belli grupların, sınıfların kendileri arasında geliştirdikleri rumuzlardan oluşan özel dillerdir. Prof. Ahmet Caferoğlu’nun ifadesine göre, mesela kızlar dili, avcılar dili, kadın dili, özel esnaf dili, Anadolu abdallarının gizli dili gibi bu sahada örnek teşkil edecek diller var. Caferoğlu, Burdur ve Muğla yöresi kalaycılarının özel bir dil kullandıklarını da tespit etmiştir ve bu dilin “Erkilet’in ‘dilce’si arasında şekil ve bünyece fark yoktur.” der. Gizli Dil kullanmanın dayanılmaz cazibesi Gizli dil, bir yönüyle argo olarak ifade edilebiliyor. İnsanlar, çok eski zamanlardan beri başkalarının anlayamayacağı bir rumuz kullanmanın cazibesini yaşamaktadırlar. Özellikle meslek kuruluşlarına mensup insanların kendi aralarında geliştirdikleri argo bu konuda örnek gösterilebilir. Kimi meslek gruplarında 10-20 kelimelik, kimilerinde 50-100 kelimelik bir argo ile, insanlar meramlarını başkalarının anlayamayacağı bir halde ifade etmenin yollarını aramışlardır. Bugün yabancı dil bilen iki insanın zaman zaman kendi aralarında başkalarının anlamaması kastıyla o dili tercih etmeleri de bir “gizli dil” kullanma ihtiyacıdır. Basit argo durumunda bulunan öğrenci argosunda cüzdan yerine “çarık” demek, dolmuş sürücülerinin...
Words: 2769 - Pages: 12
...1905 Rus Devrimi’nin Genel Bir Değerlendirmesi Florina BALLUKU İstanbul üniversitesi(İstanbul) Özet 1905 devrimi Rus tarihinde en az 1917 devrimi kadar önemli bir yerdedir ama onun biraz gölgesinde kalmıştır. Bazılarına 1917 devriminin bir “provası,” olduguna, bazıları ise özellikle 1906 iran devrimine esin kaynagı olan; Osmanli’daki 1908 devrimi de dâhil o dönemde görülen “anayasal” hareketlerin ilki, bazilari- na göre ise Avrupa’daki 1848 ihtilallerini andiran gecik- miş “liberal-burjuva” bir devrimdir. Hatta Fransiz devri- minin etkisinde bir devrim oldugunu iddia edenler bile vardir. 1905 devrimi bunlardan sadece biri degil, hepsi, hatta daha fazlasidir. Bu makale, genel olarak devrimin nedenlerini ve hükümetin bunlara tepkisini açiklamayi ve sonuçlari üzerinde genel bir degerlendirme yapmayi amaçlamaktadir. Bu yapilirken, ayrica 1905 devrimi ile ayni dönemde ortaya çikan iran ve Osmanli devrimleri arasinda bazi karşilaştirmalara yer verilecektir. Anahtar Kelimeler: 1905 Devrimi, Sosyalizm, Libera- lizm, Anayasal Monarşi, Ekim Manifestosu 1917 DEVRiMiNiN GÖLGESİNDE kalmasina ragmen, 1905 Devrimi Rus tarihinde en az 1917 Devrimi kadar önemli bir yere 79 Dîvân DiSiPLiN LE R A R A S I ÇALIfiMALAR DE RGiSi cilt 13 sayi 24 (2008/1), 79-98 80 Dîvân 2008/1 sahiptir. Kimileri 1917 devriminin bir “provasi”1 kimilerine göre özellikle 1906 iran devrimine esin kaynagi olan; Osmanli’da- ki 1908 devrimi de dâhil o dönemde görülen “anayasal” hareketle- rin...
Words: 6739 - Pages: 27
...İMO Teknik Dergi, 1997 1327-1342, Yazı 98 Inşaat Sektöründe Toplam Kalite Yönetimi David ARDITI* H. Murat GÜNAYDIN** . öz Inşaat sektöründe kabul edilebilir katite düzeyine ulaşmak uzun süredir bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Zaman para ve kaynak~ar, yetersiz veya olmayan kalite yönetimi prosedürleri yüzünden israf edilmektedir. Ilk kez Japonya' da 1950' lerde üretim sektöründe uygulanmaya başlanan Toplam Kalite Yönetimi (TKY) sistemi, son yıllarda ABD firmaları tarafından uygulanmış, verimlilik, maliyet ve güvenilirlik açılarından olumlu sonuçlar vermiştir. Son yıllarda, TKY sisteminin inşaat projelerinde de kullanıldığı gözlenmektedir. Bu yazıda, TKY kavramının gelişmesi ve ana hatları gözden geçirilecek, TKY ilkelerinin inşaat sektörüne uygulanabilirliği tartışılacak, TKY ögelerinin inşaat süreci kalitesine etkileri araştırılacak, ve TKY sisteminin inşaat sektöründe etkin bir şekilde kullanılabilmesi için öneriler yapılacaktır. ABSTRACT Attainment of acceptable levels of quality in the construction industry has long been a problem. Great expenditures of time, money and resources, both human and material, are wasted each year because of inefficient or nonexistent quality management procedures. The manufacturing industry has developed Total Quality Management (TQM) concepts, first applied in J apan and in recent years used in the United States, which have produced many positive effects including increased productivity, decreased product cost and high levels...
Words: 4816 - Pages: 20
...AtekPC Proje Yönetim Ofisi 3 Mart 2007 akşamının erken saatlerinde yağmur başlamıştı, AtekPC ana merkezlerinin yer aldığı Metropolis caddelerinde hava soğuk ve kapalıydı. AtekPC’nin CIO’su (Bilişim Daire Başkanı) olan John Strider günün sonunda çantasını topladı, birkaç ay önce geri dönmeyi kabul ettiği yeni Proje Yönetim Ofisini (PMO) düşünmekteydi. AtekPC’de yirmi yılı aşkın bir süre boyunca çalışan Strider şuanda kişisel bilgisayar (PC) endüstrisiyle karşı karşıya olan hiçbir baskıya şahit olmamıştı. Strider endüstrinin geçiş sürecinde olduğunu görmüştür ve onun Teknoloji Bilgisi (IT) organizasyonu önümüzdeki günlerde bazı kritik öneme sahip projeleri de içerecekti ve AtekPC bu değişimlerde lider bir rol alacaktı. Bunun PMO girişimini akla getirdiği düşünülmekteydi. Bu doğru bir şekilde hayata geçirilirse, bu PMO’nun AtekPC’ye önemli bir yararı dokunacaktı, fakat Strider’ın bu düşüncenin çok zor bir biçimde hayata geçirilmeye çalışılmasının nelere yol açabileceğiyle ilgili endişeleri vardı. Bu bir yardımdan çok sorunlar listesine bir madde eklenmesine de neden olabilirdi. Strider’ın aklında birçok soru vardı: Ne kadar PM, PM için yeterli olur? Ne kadar PMO desteği, PMO desteği için yeterli olur? PMO yapısı ve sürecin verimlilik sağladığı ve daha az yanlış ve daha yüksek bir kaliteyle sonuçlanarak daha başarılı bir sonuç elde edildiği konusuna ne zaman değinirsiniz- başlangıçta başarıyı ne şekilde tanımlarsınız? Ve PM ilişkisi ne zaman kendi amaçlarını yönetiyor hale gelecek...
Words: 5539 - Pages: 23
...T.C. BAHÇEŞEHİR UNIVERSITY VISION BASED TARGET TRACKING CONTROLLED SENTRY Capstone Project Fikret Taygun Duvan İSTANBUL, 2011 T.C. BAHÇEŞEHİR UNIVERSITY FACULTY OF ENGINEERING DEPARTMENT OF MECATRONICS ENGINEERING VISION BASED TARGET TRACKING CONTROLLED SENTRY Capstone Project Fikret Taygun Duvan Advisor: Dr. Khalid Abidi İSTANBUL, 2010 T.C. BAHÇEŞEHİR UNIVERSITY FACULTY OF ENGINEERING DEPARTMENT OF MECATRONICS ENGINEERING Name of the project: Vision Based Target Tracking Controlled Sentry Name/Last Name of the Student: Fikret Taygun Duvan Date of Thesis Defense: 23/01/2011 I hereby state that the graduation project prepared by Your Name (Title Format) has been completed under my supervision. I accept this work as a “Graduation Project”. Dr. Khalid ABIDI I hereby state that I have examined this graduation project by Your Name (Title Format) which is accepted by his supervisor. This work is acceptable as a graduation project and the student is eligible to take the graduation project examination. Asst. Prof. Yalçın Çekiç Head of the Department of Mechatronics Engineering We hereby state that we have held the graduation examination of Your Name and agree that the student has satisfied all requirements. THE EXAMINATION COMMITTEE Committee Member 1. Khalid ABIDI 2. ………………………….. 3. ………………………….. Signature ……………………….. ……………………….. ……………………….. ACADEMIC HONESTY PLEDGE In keeping with Bahçeşehir University Student Code of...
Words: 8189 - Pages: 33
...Felsefeden Siyasete Bir Gezi Sempozyumu Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Felsefe Bölümü 9-11 Nisan 2014 Gezi Direnişi: Kamusal Alan ve Çekişmeci Siyaset Üzerinden Bir Analiz Yrd. Doç. Dr. Ömer Turan İstanbul Bilgi Üniversitesi (omer.turan@bilgi.edu.tr) 31 Mayıs 2013 Cuma günü Gezi Parkı direnişi için onbinlerce insan Taksim’e geldiklerinde, polis şiddeti ile birlikte ilk fark ettikleri şey, protestocu sayısının yüksekliğiydi. İlk andan itibaren polisle çatışmanın en öne saflarında değil, ama arkalarda ne olup bittiğini anlamaya yönelik çabalar, tartışmalar başladı ve bu çabalar 1 Haziran’da göstericilerin parka girmelerinden sonra da devam etti. Katılımcı sayısı ve kent hayatının normal akışına etki etme bakımından Haziran 2013, bir bakıma, 15-16 Haziran 1970’e benzemekteydi. Kahire’deki Tahrir Meydanı’nın 2011’deki hali ve yine 2011’de başlamış olan Occupy Wall Street hareketi diğer kıyaslama unsurları olarak öne çıktı. Meydan ve kentsel mekânla kurulan ilişki ve parklar bağlamındaki benzerlik bu kıyaslamaların dayanakları arasındaydı. Dahası, David Harvey’in Asi Şehirler kitabında dile getirdiği Occupy Wall Street hareketine dair, “şehrin merkezinde iktidarın ağırlığını yoğun olarak hissettirdiği bir kamusal mekânı, park, veya meydanı alıp bu mekâna insan bedenleri yerleştirerek kamusal alanı siyasi bir müşterek alana çevirmek” tanımı da bir bakıma Occupy ile Gezi Parkı direnişine bir benzerliğe işaret ediyordu. Gezi Parkı’na dair tartışma da gerek mülkiyet olarak...
Words: 8149 - Pages: 33
...[pic] Prof. Claude - Jean Bertrand BİRİNCİ KISIM : TEMEL VERİLER II. İLKELER VE DEĞERLER A) Medyanın Doğası ve Etkileri Medya, modern toplumların çok karmaşık olan sosyal sisteminin ve bu sistemin pek çok alt sisteminin bir parçasıdır. Bütün, yaşayan geniş bir organizma olarak çalışmaktadır. Her unsur diğerlerine bağlıdır. Kusurlu olan bir alt sistem bütün makinenin düzgün bir şekilde iş görmemesine sebep olabilir. Bu yüzden, liberal bir rejimde bile medyanın özerkliği sınırlıdır. Medya kuruluşları, geniş ölçüde, geçmişin dikte ettiği, ülkenin kültürü ve ekonomisinin talep ettiği, karar vericilerin istediği ve tüketiciler ve vatandaşların arzuladığı ne ise onlardır ve onu yaparlar. Bunun yanısıra, özellikle medya etiği ile uğraşılırken medyanın üçlü yapısı göz önüne alınmalıdır. Medyanın hem bir sanayi, hem bir kamu hizmeti, hem de siyasi bir kuruluş olması ona muğlak bir statü vermektedir ki pek çok sorun bu muğlak statüden kaynaklanmaktadır. Kamu Hizmeti - Basının Anayasal güvencelerinin bulunmadığı (ABD) ya da genel bir basın kanununun olmadığı ülkelerde (Fransa) bile, gelenekler medyaya onu önemli kamu hizmetlerinden biri haline getiren ayrıcalıklar sağlamaktadır. Medya, bu yasal ya da geleneksel hakları vatandaşlar adına elinde tutmaktadır. Bu güç vesayetinin açık ve sözleşmeye dayanan bir temeli bulunmamaktadır. Bu gücü elinde tutmak için medyanın yüksek kalitede hizmet sunarak onu hak etmesi gerekmektedir. Bazı insanların...
Words: 19288 - Pages: 78
...Alternatif Politika, Cilt. 1, Sayı. 1, 1-41, Nisan 2009 1 FEMİNİZM: GELENEKSEL ULUSLARARASI İLİŞKİLER TEORİLERİNE ALTERNATİF YAKLAŞIMLAR DEMETİ Muhittin ATAMAN* ÖZET Bu çalışmada, feminizm kavramının anlamı ve kısa tarihçesinin ele alınmasının ardından feminist yaklaşımların uluslararası ilişkiler disiplini ve teorileri içindeki yeri değerlendirilecektir. Bu çerçevede ikinci bölümde öncelikle, feminist yaklaşımların uluslararası ilişkiler alanında ortaya çıkmaya başladığı dönem ve bunun nedenleri açıklanmaya çalışılacaktır. Akabinde, feminist yaklaşımların bir bütün olarak uluslararası ilişkiler teorilerine ve temel kavramlarına eleştirel bakışı üzerinde durulacaktır. Çalışmanın üçüncü bölümünde, farklı akademik geleneklerden esinlenen feminist grupların (liberal, geleneksel Marksist, sosyalist, radikal, postmodern, amprisist ve duruş feminist yaklaşımlar gibi) vurguladıkları alanlar ve yoğunlaştıkları konular itibariyle uluslararası ilişkiler konusunda geliştirdikleri farklı söylemler açıklanacaktır. Çalışmanın dördüncü bölümünde ise, farklı feminist yaklaşımların uluslararası ilişkiler disiplininin bazı temel konuları ve alt disiplinleri (uluslararası güvenlik ve çatışma, savaş ve barış; uluslararası ekonomi politik; ve uluslararası hukuk ve insan hakları) konularında hakim uluslararası ilişkiler teorilerine getirdikleri eleştiriler ele alınacaktır. Anahtar kelimeler: Feminizm, Feminist yaklaşımlar, Eleştirel teori, Uluslararası hukuk, Uluslararası ekonomi-politik...
Words: 13111 - Pages: 53